celal yıldız uzaktan eğitim bodrum haber podoloji ankara katılım bankası kdv iadesi
Ana Sayfa Siyaset 21 Nisan 2016 1739 Görüntüleme

Abdullah Gül’den Çok Açıklamalar!

Milli Türk Talebe Birliği’nin 100. kuruluş yılı nedeniyle düzenlenen gösterimde konuşan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, geçmiş yıllarını anlatırken üniversite zamanı başına silah dayandığını ve yaşadığı zorlukları anlattı.

Yapımcılığını ve metin yazarlığını gazeteci-yazar Fehmi Çalmuk’un yaptığı belgeselde, aralarında Abdullah Gül, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, eski Milli eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, tiyatro sanatçısı Metin Akpınar, gazeteci-yazar Fehmi Koru’nun da bulunduğu siyasetçi, akademisyen ve yazarlar MTTB dönemini anlattı.

‘Kayıp yıllar’

Belgeselde öğrenci olaylarının yaşandığı dönemleri anlatan Abdullah Gül, “Bütün bu kavgadan dolayı neticede maalesef 5 bine yakın üniversite gencinin kayıp edildiği bir ortam… Bu doğrusu bu çok acı. Her zaman ben Cumhurbaşkanı olarak geçmişe baktığımda bu yılları çok acıyla hissederim. Çünkü en çok yaptığımız iş derse gitmekten çok arkadaşlarımızın cenazelerinin kaldırmaktı. Biz kaldırırken diğer grupta aynı şekilde cenazelerini kaldırıyordu. Böyle bir Türkiye idi. Maalesef, kayıp ve üzüntülü yıllar olarak görürüm” diye konuştu.

Üniversitede okurken kantinde sıkıştırılıp alnına silah dayandığını belirten Gül, şunları kaydetti: “Türkiye’nin en acılı yılları dediğim gibi üniversiteler işgal ediliyor. Üniversiteye giremiyorsunuz. Alnınıza silahların dayandığı dönemler bütün bu dönemler bu hepimize olmuştur. Benim de kantinde kıstırılıp alnıma silahların dayandığı dönemler arkadaşlarımızın halk mahkemeleri adı altında tırnaklarının söküldüğü dönemler… Bütün bunları acıyla doğrusu hissettiğimiz Türkiye’nin kayıp yılları olarak görüyorum. Bunun acısı bunu yapanlarda bunu yurtseverlik adına yapıyorlardı. Onlar şahsi çıkarları içerisinde değillerdi. Böyle bir gençlik vardı o zaman. Buna tabi ki her zaman dua ederiz o gün hayatını kaybeden arkadaşlarımızdan birisi çok rahat olabilirdik. Kaderimiz bizim böyle çizilmiş.” Öğrenciyken kendisine dava adamı olmayı hedef seçtiğini belirten Gül’ün anlatımları şöyle devam ediyor:

“O zamanki dönemlere bakarsanız, özellikle 1960’dan sonra Türkiye’de çok yoğun bir sol propaganda başlamıştı… Sol akım gelişiyordu. Bu akımlar öyle bir hale geldi ki diğer bütün düşünceleri adeta bastırıp onları hem düşüncelerini empoze hem de kendileri gibi düşünmeyenleri dışlayan ve fiili güç kullanan bir hale gelmişti. Şimdi böyle bir ortamda Milli Türk Talebe Birliği gerçekten büyük bir sığınak ve ocak oldu. Demin söylediği gibi milliyetçi mukaddesatçı olarak tarif edilen daha geniş anlamıyla vatansever, dini inançları güçlü, muhafazakâr, kendi geleneklerine, kendi tarih şuuru bilinci içerisinde olan, kendi değerlerine her zaman önem veren bir üniversite gençliğinin bir araya geldiği bir topluluktu… Hepimizin kendimize biçtiği şey, dava adamı olmaktı. Davamızda ülkemizi mutlu, güçlü ve özgür kendi düşüncelerimizin en güzel şekilde yaşayabilir bir ortam.”

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com